BOLAYIR TARİHİ

20 Eylül 2009 Pazar






Kuruluşu MÖ.310 yılı civarındadır.
Gelibolu yarımadasının Bolayır kıstağı olarak adlandırılan en dar noktasında yer almaktadır. Marmara denizi ile Saros körfezine yaklaşık olarak eşit uzaklıkta, bir tepenin üzerinde kurulmuştur.
Bölge halkı geçimini temel olarak tarımla sağlamaktadır. Son teknoloji ürünü tarım araçlarının kullanıldığı bölgede ağırlıklı olarak buğday, ayçiçeği ve baklagiller yetiştirilmektedir. Çok az miktarda balıkçılığın yanında, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık da yaygındır.
Ülkemizin tüm kırsal kesiminde yaşanan göç sıkıntısı burada da görülmektedir. Sanayi bölgesi olmaması ve nüfus arttıkça işlenen arazinin yetmemesi üzerine sürekli olarak büyük şehirlere göç vermektedir. İki sahilde de Bolayır'a bağlı olarak kurulan tatil köylerinin yaz aylarında yoğunlaşması ile nüfus bu aylarda 10.000'i geçmektedir.
Osmanlı'lar açısından Bolayır çok önemli bir yere sahiptir. Zira Osmanlı'ların Avrupa kıtasına adım attıkları ilk nokta Bolayır'dır. Gazi Süleyman Paşa'nın 1354 yılında Bolayır'da bulunan Çimpe kalesini almasıyla Avrupa fethi başlamıştır. Bu gelişme, Bolayır'da bir çok değerli eserin de yer almasını sağlamıştır. Örneğin Gazi Süleyman Paşa'nın fetihten hemen sonra yaptırdığı cami Avrupa kıtasındaki en eski camidir.
Bolayır, tarihi eser yönünden yarımadadaki en zengin noktalardan birisidir. Çimpe Kalesi, Namaztepe, Gazi Süleyman Paşa Türbesi, Hamamı ve Camisi, Kelami Paşa Mezarı ve ölümünden sonra buraya gömülmeyi vasiyet eden Namık Kemal'in mezarı gibi eserler yürüme mesafesi kadar yakındır bir birine.
Bolayır'ın türklerden önceki sahibi olan bizanslılardan bugüne kadar korunabilmiş çok fazla yapı yoktur. Ancak halen içinde oturulan tek tük rum evi bulunmaktadır. Bir de, yapım tarihi bilinmeyen çok eski bir çeşme...

0 yorum: